ÖNEMLİ NOT: Öncelikle bu tür bir ilginin hijyen açısından kritik olduğunu MUTLAKA belirtmem gerekir. Dikkatli uygulanmadığında çok rahatlıkla enfeksiyon kapabilirsiniz; doktora ne söyleyeceğinizi şaşırmanız da garantisi. Bununla ilgili detayları da elbette paylaşacağım, kimsenin bu tür meraklardan zarar görmesini istemem. Ama bu konudaki deneyimleriniz tamamen kendinize mahsustur ve hiç bir sorumluluk kabul etmem, söylemedi demeyin!
bir süre önce hayatıma birini almak istemediğim bir dönemde klasik mastürbasyon sıkıcı geliyordu, ama arada biriken enerjiyi ve silahı da boşaltmak gerekiyordu. bu dönemde bir arkadaşın başına gelen bir muayeneden dolayı duyduklarında erkeklerin çoğunda olduğu gibi penisimle ilgili bir fobi belirmişti. bahsi geçen muayenede penise sokulan bir çubukla inceleme yapılıyordu. bu, bende hem biraz korku oluşturdu, hem de gizliden bir merak. taocu seks yöntemlerinde de yapılan bir uygulama vardır, cinsel organdan içeri katater sokarak bir kaptaki su veya şarap mesaneye çekilir. bunun amacı ve uygulanışı daha farklı olsa da penise birşeylerin sokulabildiği konusu bir süre kafamın gerisinde yer etti.
karanlık tarafımı keşfettiğim dönemlerdi. diğer uç fantaziler gibi bu da kendini gösterince kendimi internette bu konuyla ilgili araştırma yaparken buldum. öncelikle bulduğum sonuçların hepsi gay camiasıındandı ve gay'leri kabul etsem de tercihlerimde öyle bir eğilim olmadığını net olarak biliyordum. okuduğum forumlarda ve yazılarda bunun çoğunlukla gay'lerin kullandığı bir merak-oyun olduğundan bahsedilirken azınlık bir içerikte de gay'liğe bağlı olmadığını görüyordum. biraz daha araştırınca aslında bdsm içinde bazı femdom'ların başvurduğu bir eğlence olduğunu gördüm. bazı sitelerde de hiç dominantlıkla bağlantılandırmadan sadece bir kişisel eğlence olarak görüldüğünde konuya ilgim artmıştı. ama hala bir deneme yapmaya yeterince ikna olmamıştım. ta ki...
xhamster sitesinde bakınırken konuyla ilgili pek çok videoyu gördüm ve nasıl yapıldığını izledim. biraz anatomik kaynaklara bakınca da uretral yolun erkekte prostata kadar gittiğini ve ardından mesaneye bağlandığını gördüm. prostat... sihirli kelime buydu! uzun zamandır merak ettiğim diğer bir konu, prostat masajı idi. prostat masajıyla boşalan/boşaltılan bir erkeğin normalden çok daha yoğun bir orgazm patlaması yaşadığını okuyordum. gayler'de olan bir başka bilgi de aslında cinselliklerinde prostat masajını bilinçli ya da bilinçsiz kullanmaları idi. buna yönelik anal oyuncaklar da prostat'ın erkeklerde nasıl bir gizli tutku olduğunu gösteriyordu. ama arkadan prostata erişmek gibi bir niyetim yoktu. bu şekilde önden erişmek ilgimi çeken bir detay oldu.
o sıralar eski eşimle aramız limoni idi. saçına taktığı bir çubuk vardı, chopstick benzeri, ama çok temiz lakeli ve kaygan. bunu kullanmak ve sonradan kafasında görmek muzipçe gülümsememi sağlayan bir etki yaratıyordu. bekaretimi ilk ona verdiğimi hatırlarım. ilk denemem, çok heyecan içinde idi, penisin ucundan bir çubuk sokmak klasik bir erkek için ne demek?! deneyimsizlikle ve doğal bir düşünceyle tükrük ile ıslatarak ucundan hafif içeriye ittirdiğim anı hatırlıyorum. inceden garip bir ürperti, elimin titreyişi, deli gibi bir merak... çok değişik duygular içindeydim ve penisim kemik gibi sertti. tükrüğümün kayganlığıyla çubuğu penisim boyunca hafif hafif içeri itmiştim. bedenimde ilerleyen sert bir objenin düşüncesi, karışık düşüncelere yol açıyordu. bu şekilde içime sert bir obje alarak penisimi vajina gibi içe dönük görüyordum, içime bir şeyi sokmak da metaforik anlamda bir kadının içine giren penis etkisi gibi geliyordu. duyumsadığım, penisimde hissettiğim şeylerin zihnimdekiyle katlanması sonucunda ereksiyonum da çok güçlüydü. çubuk hafif köşeliydi ve hafifçe döndürdükçe penisimin içindeki hareketi değişik geliyordu. çubuğu içeride rahat hareket ettirdikçe çubuğun penisimi sikmesi düşüncesi ilginç geliyordu. kendimi sonrasında çok tarttım, bu bir gay eğilim miydi, yoksa merakım, bedenimi keşfetmek için değişik oyunlara mı ihtiyaç duyuyordu? ortada başka bir erkeğe ya da erkek imgesine bir çekim duymadığım için bunun erkeksel sınırlar içinde (ama hayli de kenarlarda) bir oyun olduğunu artık net bilincindeyim.
araştırdığım sitelerde, bilgi veren yazılarda bu işin 'adabı'nın bazı medikal araçlar olduğunu gördüm. bunlar, uretral koridorda kolay ilerleyebilmesi için form verilmiş medikal çelikten imal edilmiş muayene araçlarıydı. bunları okudukça giderek merakım artıyordu. ama açıkçası böyle bir meraka para yatırma niyetim yoktu. kısaca "bir arkadaşa bakıp çıkacağım" görüşündeydim. ama bu araçlar, kafamda başka ampüller yaktı, yeterince temiz ve formu uygun objeleri deneyebileceğimi düşünür oldum. gün içinde kriterleri uygun bir eşyaya bakarken aklıma "hmm, acaba bununla nasıl olur" tüünden bir düşünce beliriyordu. bu da aslında bedenimin sınırlarını ve mono-cinselliği sadece seks esnasında değil, yaşamın içinde sürekli düşünmeme yol açıyordu. evde buna uygun kalem, chopstick, elektronikte kullanılan konvertör fişler, kulaklık ucundaki fiş... merakımı cezbeden onjeler olmuştu. Objelere gündelik kullanımına göre bir bakışla değil, yepyeni bir maddeymiş gibi bir gözle bakıyordum. Zen'de her deneyime, her tat ve duyguya yepyeni bir bakışla bakabilme becerisi gibi bir durumdu aslında yaşadığım ve çubuğun içimdeki hareketinden çok, zihnimin bu dönüşümü ilgimi daha cezbetmişti. Elbette çubuk ve benzerleriyle de maceralarım devam etti, bunları da önümüzdeki yazılarda paylaşacağım (ki deneyimlerim yitip gitmesin ve benzer merakı olanlar biraz feyz alabilsin).
No comments:
Post a Comment