21.11.12

Kutsal Nokta Masajı


Bir erkeğin G noktası ya da Kutsal Noktası prostat bezidir. Tantrik düşünceye göre bu G noktası, bir erkeğin duygusal seks merkezidir. Erkeğin prostatına masaj uygulamak, ciddi ölçüde duygusal ve fiziksel stresten serbestleştirir. Penisin  ya da “lingam”ın uyarılması ile beraber yapıldığında prostata masaj yapılması, erkeğe hem büyük bir zevk verirken aynı zamanda şifalandırır da. Erkeğin kutsal noktasına en doğrudan erişim anüs üzerinden olduğu için bu şekilde erişilmesine alışması zaman alır. Kazançları pek çoktur ve alınan haz da çok yoğundur. Tantrik çiftler, sevgililer ve birbiriyle uyumlu biçimde yaklaşanlarda kutsal noktaya masaj yapılması sadece “alıcı”nın elde edeceği esrime değil, aynı zamanda “verici”ye sağladığı cinsel güçlendirme açısından da çok güçlü bir deneyim olacaktır.

Ceviz büyüklüğündeki prostat bezi mesanenin hemen altındadır ve penisin içerideki uzamının köküne çok yakındır (bkz. çizim). Görülebildiği gibi, bu bez, rektal duvara da çok yakındır ve bu yüzden kolaylıkla anüs üzerinden erişilebilir.

Prostat masajı neden zevk verir? Bunun birkaç sebebi vardır:
  • Boşalma refleksi hissi
Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın, prostata doğrudan dokunmak mümkün değildir. En yakın endirekt erişim, rektal duvardan olabilir; bunda da arada bir membran doku vardır. Bu, parmak ucumuzdaki hassasiyeti bir eldivenle azaltmak gibi bir durumdur. Bu ufak kısıtlamaya rağmen prostat dokusu, baskıya hayli hassastır. Rektal duvardan baskı, okşama, sürtünme gibi etkilerle birçok hisse yol açacaktır. Bunlardan en derin ve güçlü olanı, boşalma sırasında meni pompalarken hissedilen hazdır.
  • Anal hassasiyet
Cinsel bölgelere ek olarak anüs de çok hassas mülyonlarca sinir ucuyla ilişkili bir ağda yer almaktadır. Bu da bu alanlarda hissedilenlerin daha güçlü olmasını sağlar.
  • Gizli penis
Herkesin bilmediği bir bilgi, penisin üçte birinden fazlasının vücudun içine gizlenmiş olduğudur. Prostat masajı sırasında bu (gizlenmiş) penis de benzer şekilde hisleri sinirler üzerinden aktaracaktır. Her üçünü de uyarmak, cinsel organların da uyarımıyla beraber yapıldığında muhteşem bir zevk verebilir. Yine de prostat masajının alışılmadık penetrasyonu sebebiyle psikolojik açısı, fizyolojik efektlerinden çok daha aşırıdır. 
  • Psikolojik Uyarım
Tüm ‘samimi’ aktivitelerde olduğu gibi, burada da temel bazı kurallar geçerlidir. Alıcı titiz bir düzeyde temiz olmalıdır. Verici, uygun ebatta, ele tam oturan ve sarkmayan lateks ameliyat eldiveni kullanması iyi olabilir. Eldiven kullanımının çeşitli sebebi vardır; başlıcası hassas anal membrana tırnak veya sertleşmiş deri yüzünden zarar vermemektir. Aynı zamanda kayganlaştırıcı sürülmüş lastik bir yüzey, deriden daha tahat kayabilir. Kullanılan kayganlaştırıcı, su bazlı olmalıdır.

Masaj öncesi sıcak bir banyo veya duş, rahatlamak için iyi bir başlangıçtır. Bu sırada alıcı, yaşayacağı deneyimi düşünerek zihnini de hazırlamaya başlayabilir.

Duruşlar

Yüz yüze (daha yakınlaşmak için)

Tamamen soyunduktan sonra alıcı oturma pozisyonuna geçebilir; sırtı 45-65 derece açılı iri, sert yastıklarla desteklenmeli. Dizler, göğüs kafesinin yönünde yanlara açık halde olmalıdır. Bu duruş, hem alıcı için rahat, hem de verici için alıcının anüs ve cinsel organına rahat, engelsiz görüş ve ulaşımı sağlar şekildedir. Verici, alıcının önünde bağdaş kurabilir ya da dizleri üstüne oturabilir.

Alıcıyı rahatlatmak için verici, alıcının cinsel organ çevresine masaj uygulamakla başlayabilir. Alııc, daha da rahat etmek için gözülerini kapatabilir ama masaj ilerlemeye başladığında alıcıyla vericinin göz temasında olması önem taşır.

Alıcının yeterli rahatlık ve uyarım seviyesine ulaşıp ulaşmadığı vericiye kalmıştır. Bu noktada verici eldiveni takarak alıcının anüsüne kayganlaştırıcı sürebilir. Bu süreç, uzun ve seremonik şekilde yapılabilir. Dairesel okşamalarla anüs çevresi rahatlatılır. Amaç, zevk verip rahatlatarak gerginliği azaltmaktır.

Verici, “asla” parmağının ucunu değil, iç tarafındaki yastıksı kısmı kullanarak masaj uygulamalıdır. Kayganlaştırıcı eklenmesi düzenli olmalıdır, kayganlaştırıcının çokluğu hiçbir zaman göz çıkarmaz. Anüs hazır olduğunda parmağın girişine izin verecektir. Zaman ve sabı tek gerekli olandır.

Uygun zaman geldiğinde verici, masaj yapan parmağının anüse çekildiğini fark edecektir. Parmakla giriş sağlandığında anal kasların değişime uyum sağlaması için kısa bir süre beklemek en iyisidir. Vericinin parmağını anüse sokup çıkarmaya başlaması iyi bir fikir değildir. Vericinin parmağını çıkarması için tek bir sebep olabilir, daha kayganlaştırıcı eklemek.

Verici, artık prostatı aramaya hazırdır; bu, içe sokulan parmağı hafifçe yukarı kıvırarak rektumda 5 cm çaplarında dairesel bir çıkıntıyı fark etmeye çalışarak kolaylıkla bulunabilir. Prostata baskı uygulamak, birçok hissin oluşmasını sağlar. Bunlardan en arzu edileni, boşalım sırasındaki hisler gibidir. Prostat bezine daha az veya çok askı uygulayarak verici bu duyguları kontrol edebilir; hatta alıcının boşalmasını bile engelleyebilir. Boşalmayı prostat masajı aracılığıyla kontrol etmek alıcıya neredeyse sonsuz bir uyarım keyfi verir. Verici (veya alıcı), aynı zamanda penise de boşalma öncesine gelene kadar masaj uygulayabilir ve prostata masaj ile bu sınırada tutulabilir.

Yükselme sürecinde verici sokulu parmağını kısmen içeri sokup hafif çekerek anüsteki hassas ve çok sayıdaki sinir uçlarını uyarabilir.

Göz teması, deneyimin çözümlenme aşaması için yararlıdır:
  • Verici, alıcının mastürbasyon yapmasına izin vererek boşalmasını sağlayabilir. Bu sırada verici sözel olarak da alıcıyı heyecanlandırabilir.
  • Verici, bir eliyle alıcının penisine masaj yaparken diğeriyle de anal girişine veya prostatına masaj uygulayabilir. Hem alıcı, hem de verici konuşarak çeşitli baskı seviyelerinin nasıl zevk verdiğini konuşabilir.
  • Alııcı, vericinin prostatını “sağmasını” isterse penise uyarım yapılmaz. Verici bu durumda prostata yumuşak bir masaj uygulayarak meninin kendiliğinden akmasını ve erekte ya da sönük penis aracılığıyla prostatın boşalması sağlanır.
Vericiye “Arkayı” Dönerek

Bu pozisyonda alıcı, bacakları ayrı, kalça hafifçe dışa-yukarı dönmüş şekilde köpekleme pozisyonunda hafif sert bir mat üzerine dizleri üstüne çökerek dirsekleriyle zeminden desteklenir. Bu, alıcı için hem sabit, hem de rahat bir pozisyon olmalıdır.

Verici, alıcının arkasında çömelebilir veya bacakları açık şekilde oturabilir. Bu şekilde alıcının anüsüne erişimi kolay olacaktır. Verici, alıcının cinsel organına da kolay ulaşabilecek şekilde olmalıdır.

Bu noktadan sonra yüz yüze yapıldığı şekilde devam edebilirisiniz.

19.11.12

Lingam Masajı


Sansktiçede erkek cinsel organına verilen isim Lingam’dır ve dilimize kabaca “Işık Asası” olarak çevrilebilir. Tantra veya mistik cinsellikte Lingam bu yüzden saygıyla yaratıcı enerjiyi ve zevki yönlendiren bir ışık asası olarak görülür.

Her ne kadar keyifle kabul edilen bir yan etki olsa da Lingam masajının amacı, orgazm değildir. Amaç, Lingam’a, testislere, testislerin hemen arkasında yer alan perineum bölgesine ve kutsal noktaya (prostat) dışarıdan masaj uygulayarak erkeğin kendisini alışık olmadığı bir keyife teslim etmesidir. Bu açıdan hem alıcı, hem de verici masaj ile rahatlama sağlarlar.

Erkekler rahatlamayı ve almayı öğrenmelidir. Geleneksel cinsel şartlanmalar, erkeğin aktif ve bir hedefe odaklı taraf olmasına yöneliktir. Lingam masajı, erkeğin daha alıcı ve yumuşak tarafını da deneyimlemesine ve alışılmışın dışında bir biçimde keyif almasına olanak sağlar.

Masaja Başlarken

Masajı kabul eden kişiye partnerini görebilmesi için başının altında yastıklar olacak şekilde uzanmasını sağlayın. Kalçasının altında havluyla kaplı bir yastık koyun. Bacakları birbirinden açık halde olsun, dizleri de hafif kırık durumda olmalıdır; dizlerinin altına konulabilecek yastıklarla bunu sağlayabilirsiniz. Cinsel organı belirgin şekilde açıkta olmalıdır. Bedene temas etmeden önce sakinleştiri derin nefesler alın. Nazikçe bacaklara, kalçaya, karın altına, uyluklarına, göğüs ve meme uçlarına masaj yaparak masajı alan kişiyi rahatlatın. Alıcı kişinin derin nefes almasını hatırlatarak kendini rahatlamaya bırakmasını söyleyin.

Az miktarda masaj yağını lingam ve testislere dökün. Nazikçe testislere masaj uygulayın ve bu hassas alanda acı vermemeye özen gösterin. Testis torbasına nazik nazik masaj yaparak rahatlamaların sağlayın. Masaja Lingam’ın üstü bölgede devam edin. Ardından Perineum olarak bilinen ve testislerle anüs arasında kalan alana masaj yapın. Lingam’ın kendisine masaj uygularken olabildiğince vakit ayırın. Hızı ve baskıda değişiklikler yapın. Lingam’ın kökünü nazikçe sağ elinizle sıkın, yukarı doğru çekin ve bırakın ve diğer elle aynısını tekrar edin. Bu sağma hareketine vakit ayırın. Ardından hareketi ters yöne uygulayacağız, Lingam’ın başını sıkıştırarak aşağı doğru çekme hareketi yapın ve elleri değiştirerek buna devam edin.

Lingam’ın başına bir portakal sıkıcısı kullanıyormuş gibi masaj yapın. Tüm başa ve boylu boyunca masaj yapın. Tantra’da bedenin diğer kısımlarına denk gelen pek çok sinir uçları bulunur. İyi bir Lingam masajıyla pek çok rahatsızlığın tedavi edilebileceğine inanılır. Lingam, siz bu teknikleri uygularken yumuşayabilir ya da sert kalabilir. Tekrar sertleşmezse endişe etmeyin. Zaman zaman sertleştiği, zaman zaman kendini bırakarak yumuşadığını deneyimleyeceksiniz. Yumuşaklık ve sertlik, zevk spektrumunun iki ucudur.

Masajı alan kişinin boşalmaya yaklaştığını hissettiğinizde geri çekilin ve Lingam’ın biraz yumuşamasını bekledikten sonra masaja devam edin. Boşalmaya bu şekilde tekrar tekrar yaklaşmayı çalışın. Orgazmın hedef olmadığını hatırlayın. Bu teknikle erkekler, boşalmalarını kontrol altına alarak cinselliği uzatabilir. Derin nefes almalar burada anahtardır ve rahatlamayla boşalma ihtiyacını azaltır. Boşalma kontrolü, cinselliği uzun uzadıya deneyimlemenizi ve bir damal özsu kaybetmeden multi-orgazmik olmanızı sağlar. Orgazm ve boşalma, öğrenilerek birbirinde ayrılabilien iki ayrı tepkidir. Sonucu da hayli uzayan bir cinsel yaşam olacaktır.

Kutsal Nokta

Erkeğin kutsal noktasını bulun ve masaj yapın. Testis ve anüs arasında orta noktada bir bezelye boyutunda bir alan vardır. Nazik olun ve hafifçe içeriye itin. Erkek, buradaki baskıyı en içinden hissedecektir, ilk sefer belki biraz huylanabilir de. Bu alan üzerinde çalışıp yumuşattığınızda orgazmlarını uzatarak boşalmasını denetim almaya başlayabilecektir. Sağ elinizle Lingam’a masaj yaparken sol elinizle de bu noktaya masaj uygulayabilirsiniz.

Boşalmaya yaklaştığında bu noktaya baskı uygulayın. Bazı erkekler, bu noktaya dokunulduğunda güçlü hisler yaşayabilir. O anda yanında olabilen en iyi arkadaş ve şifacı olun. Veren olarak, bir güven ve mahremiyet alanı yaratıyor olduğunuzu unutmayın.

Masajı Bitirmek

Masaja doyduğunu hissettiğinde ellerinizi çekerek bedenini bir havluyla örterek sıcak kalmasını sağlayın. 5-10 dakika sessiz ve sakinlik içinde dinlenmesine müsaade edin.

18.11.12

dominant olma ve güç üzerine...

not: biraz ataerkil duruşta olabilir, mantığım bu şekilde. şimdiden uyarmış olayım.

kontrol, ilk hamleyi dominant tarafa acilarak, kendini teslim ederek aslinda itaatkarda olmuyor mu? her ne kadar dizginleri birinin eline verse de bu verme eylemi aslinda bir kontrol bicimi olmuyor mu. safeword kullanimi da itaatkarin kontrolunu destekliyor. bu durumda kontrol de her zaman sub'da oluyor. dizginleri sadece bunu istedigi sekilde kendisini disipline eden, yonlendiren kisiye teslim ediyor. ama istedigi belli sonucta, kendisine guc hissettirerek zevk verebilen bir dominant, her ne kadar dizginlerin kendi elinde oldugunu dusunse de sub'a hizmet ediyor oluyor. bu sekilde tersyuz edilince dom ve sub, sadece bos birer tanim oluyor. daha onemli olan erk'in uclarda dolasmasiyla alinan haz. dominant, kontrol ettigini dusunerek, inanarak ego'sunu guclendiriyor. sub, bu ego'yu yaratanin kendisi oldugunu bilerek keyfini cikariyor. ne de olsa secen de kendisi, kapidan cikma hakki da hep kendisinde.

gucun teslimi, onu arttiriyor. peki, tekrar tekrar teslimi mumkun olabilir mi? gucun katlanmasi mumkun olabilir mi? bir yontem, birden fazla sub ile 'oynamak'. zaten guclu bazi karakterler (tarihte, politikada ve devlet yonetiminde) birden cok itaatkar uzerinden guclerini yukseltmisler sanki; osmanli'da harem buna belirgin bir ornek. mutlak itaat, dinsel konularda da belirgin, kadinin yeri, birden cok es meselesi... erkegun erkini guclu kilmak icin. ne de olsa birden fazla es olunca, her birine karsi belli bir uzak mesafeden durabildigi icin gucu de elden birakmamis oluyor. bu durumda tek eslilik, erkegin bu erkini elinden mi aliyor; tek bir ese ilgisini gosterip daha duygusallasan erkek, elinde tutmasi gereken bu erkten feragat mi ediyor? bu durumda, sosyal duzende aile kavrami aslinda erkegin gucunu hadimlastiran bir olgu seklinde dusunulebilir mi? erkek birey, elinde fazla bir gucu olmadigindan, kendisinden az daha guclu liderlerin kontrolunde olmasi daha kolay olabilir; basta sefi, patronu, sosyal ortamlar, sonra da politik arena... yonetmek icin guzel bir yontem. ama tabii bunlar odakli kurgulanmamistir, sadece analitik bakinca bunlar da etken gibi geldi...

15.11.12

Urethral Play -2- Dikkat edilmesi gerekenler ve araçlar...

Erkeğin oyunlarına devam edelim, sonra belki biraz daha mistik konulara da girecek vakti bulurum. Aslında utheral play, kadınların da deneyimleyebileceği, ama daha kolay mikrop kapma olasılığından dolayı çok daha dikkat edilmesi gereken bir uygulama.

Öncelikle dikkat edilmesi gerekenleri bir gözden geçirmek gerek. Bunlar, ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşmamak için en temel bilgiler. Deneyimsizliğimden daha önce 1-2 rahatsız durumla karşılaştım, umarım sizin başınıza gelmez. Ama bu alanda kendi başınıza olduğunuzu unutmayın, o yüzden bu önerilerimi dikkate alın derim.

- Kayganlaştırıcı / lubricant kullanın: Mutlaka bir kayganlaştırıcı kullanmanız gerekiyor, hele de biraz daha derinlere inmek isterseniz. Başlangıçta tükrük kullanmıştım, ama bugün düşününce ne kadar aptallıkmış. Ağızdaki mikrop-bakteri türevlerinin daha içeriye uygun olmadığını aklınızdan çıkarmayın. Belki penis boyunca oynarken tükrükle yetinebilirsiniz, ama daha derinlerde, prostat bölgesinde veya mesane girişinde mikrobik bir oluşuma izin vermemek için bir kayganlaştırıcı kullanın. Kayganlaştırıcı olarak ben kolay bulunabildiğinden Durex'in pembe-kırmızı renkte bir kayganlaştırıcısını kullanıyordum. Ama bunun da kötü bir özelliği biraz ısı (ki içerisi vücut ısısında) ve bir süre (15-20 dk'yı geçtiğinde) kayganlaştırıcının içindeki su miktarı azalmaya başladığından kurumaya başlıyor. Bu durumda da uzun oyunlarda ara ara takviye yapmak gerekiyor (ki UP genellikle yarım-bir saat aralarında keyifli oluyor bende). Önemli bir nokta da mutlaka SU BAZLI bir kayganlaştırıcı tercih edin. Kayganlaştırıcının sterilize olanları sağlık açısından daha avantajlıdır; internette satılan tek kullanımlık ufak paket kayganlaştırıclar bulabilirsiniz.

- Hijyene özen gösterin: Bu gerçekten çok önemli! Kullandığınız araçlar, mutlaka ve mutlaka mikrop taşıyamayacak yüzeylere sahip olmalı; medikal çelik bu konuda en sağlıklı malzemelerden, medikal silikon da sağlıklı olabilir. Farklı objeleri denemek için önce antibakteriyel ıslak mendillerle temizleyin, sonra da temiz akar sudan (musluk suyu temiz sayılmaz!) geçirin. En ideali, dövmecilerin kullandığı sterilizasyon dolaplarından (ingilizce'de autoclave diye bilinir) birini kullanın ve oyuncaklarınızı temizletin. Cavicide markası ürünleri, hijyenik bir arındırma sağlar, bunların ıslak mendilleri temizlemede yararlı olur. Tıbbi alkol de temizlemede yararlı olur. Diğer bir yöntem, bu aletleri kaynar suda beklettikten sonra soğuduklarında kullanmak. Antibakteriyel köpük veya mendil kullandığınızda ardından temiz su ile iyi temizlemeye ve kurumalarına (havlu veya kağıt ile kurulamak yerine üstü kapalı bir kapta kurumalarını beklemek daha da iyi) önem gösterin. Aletlerinizi her uygulamadan önce temizleyin, belli aralıklarla (düzenli kullanımda ayda bir) kaynar su veya sterilizasyon dolabını kullanın. Okuduğum (ama denemediğim) diğer bir sterilizasyon yöntemi, çamaşır suyuyla kaynatıp, sirkede bekletip sonra da akan su altında tutmak...
Ellerinizin (ya da partner'inizin ellerinin) temizliği de önemli elbette. Yukarıdaki temizleme araçlarıyla -hiç olmadı iyi ve kimyasal içermeyen bir sabun ile ellerinizi iyi yıkamakta fayda var. Çok dikkatli olmak istiyorsanız UP sırasında da steril eldivenler kullanabilirsiniz.

- Kullandığınız aletler (mümkünse) medikal çelikten imal edilmiş olsun: Ebay gibi yerlerden aletlerinizi alacaksanız bunların kaplama olmamasına özen gösterin. Kaplama aletlerde zamanla kaplaması çatlar ve pul pul dökülmeye başlar. Bu noktada böyle bir aletin bu kopan pulların keskin olmasından uteral kanalınızı yırtabileceğinden içinizde olmasını istemezsiniz. Kaplama aletlerin yüzeyi, arındırma fırınlarında da çatlayabilir.

- Uteral kanalı yırtabilecek, delebilecek cisimleri ASLA kullanmayın: Bu, belki de en önemli tavsiye; çünkü başımdan bununla ilgili bir kaza geçmişti. İçinde çelik tel olan çamaşır ipi, bakır damarlı elektrik kablosu, ucu sivri aletler, kalem ucu ve benzeri zedeleyici objelerden uzak durun. Derinize bastırdığınızda objenin kendisi bir direnç gösteriyorsa (kablo ve türevlerinde) çok temkinli olun. Uteral kanalı delerseniz penis içinde kan yastıkları yer aldığından anında kan gelecektir. İnanın, penisten gelen kan görmek çok fena bir korku. Bu durumda serinkanlı kalabilmek önemli. Ama bu duruma yol açmamak daha da önemli. Çıkarması mümkün olmayan, kanca veya zorluk çıkarabilecek V şekilli benzeri objelerden uzak durun.

- UP sonrasında mutlaka işemeye özen gösterin. Bu, uteral kanalda kalabilecek kayganlaştırıcı veya bakterilerin dışarı atımında yardımcı olur.

- Mesane ve üriner kanal, böbrek ve karaciğer ile bağlantılı olduğu için bu organlarınızı güçlendirmekte fayda var; enginar ve yaban mersini bunu sağlayabilecek yiyecekler arasındadır. Her ikisinin de özlerinin kapsül veya sıvı hali eczanelerde satılır. Özellikle yaban mersini suyu ve yemişini (şekerlendirilmemiş hali) bolca tüketmenizde fayda var. Yaban mersini, üriner sistemin temizlenmesinde çok etkili bir meyvedir. Kadınlarda da özellikle regl konusunda bu iki gıda önerilir.

- Eğer dikkatli olmazsanız, üriner kanal enfeksiyonunu -kısaca sistit- deneyimleyebilirsiniz. Bir erkek olarak sistit olasılığı çok nadir görülür, ama mümkündür; sonuçta üriner sistem. Ve gerçekten, kadınların sistit olduğunda ne çektiğini yaşayana kadar anlamamız mümkün değil. Sıvı olmasa da sık sık işeme ihtiyacı, işerken "jilet işiyor" ya da "penisten dikenli tel çıkartılıyor" hissine kapılmak, bunun en net belirtileri. Bu durumda sistit için önerilen ilaçları hemen kullanmaya başlayın, yabanmersini özü de iyi bir destek olacaktır.

Aklıma geldikçe bu yazıya ekleme yapabilirim; şimdilik yazmaktan sıkıldım. Ama bu önerilerin gerçekten gerekli olduğunu da unutmayın.

12.11.12

Taocu Yoga ve Kundalini


Michael Winn

Hatha Yoga'nın Amerika'da tanınması 30'lu yıllarda gerçekleşmiş olsa bile ancak 60-70'li yıllarda daha üst yogi uygulamalar sonucu erişilen "kundalini'nin uyandırılması" sayesinde kalabalığın ilgisini çekmiştir. Kundalini, alelade insanı daha yüksek bir bilinç katmanına çıkararak eşi benzeri olmayan yaratıcı bir güç katan şimdiye dek pek erişilmemiş, sınırsız bir yaratıcı enerji kaynağının birden ortaya çıkmasıdır. Hindulara göre kozmik enerjisine tamamen hükmeden birisi "Samadhi" seviyesine ulaşmış demektir. Budistler buna "nirvana", Çinliler ise "tao" derler. Batıda buna benzer bir durumu Freud "okyanussal bir his" olarak ifade etmiştir ama new age akımların elçilerine göreyse bu "süperfarkındalık"tır. Hepsi de birbirine paralel gözükse de bu şekilde bir uyanış için ayırd edici farklı yöntemlere sahiptir.

Hindistan'da Kundalini'nin uyanışı, derin bir uykudan uyunan ve yükselerek kişinin omurgasının temelinden spiral hareketlerle yedi enerji merkezi (çakra) üzerinden geçen ve geçtiği yerleri arındırıp tıkanmaları açan bir yılanla sembolize edilir. Binlerce yıldır bu yılan bilgelik ve şifanın evrensel bir sembolü olmuştur. Hemen hemen tüm Mısır firavun heykelleri alınlarının ortasında üçüncü gözden çıkan bir yılanla betimlenmiştir.

Günümüzde batılı hekimler beyaz önlüklerinin üzerinde yunan şifa enerjisi sembolü olan iki yılanla sarmalanmış asa sembolünü taşırlar. Çinli taocular, yılanı bilge bir hayvan olarak görmüş, tao’yu ise daha soyut şekilde, yin ve yang’in birbirini sarmaladığı bir şekilde sembolize etmişlerdir. Yin ve yang sarmalının bir daire içinde yer aldığına, hindulardaki kundalini yılanının dikey olarak kafanın üzerindeki taç çakrasına spiral şekilde ulaşmasına dikkat edilmelidir.

Bu yazıda kastedilen taocular, geleneksel olarak gizli kalmış öğretileri takip eden taocu ezoterik çalışmaların ustası olmuş kişilerdir. Bunu budizm, ezoterik taoculuk ve Çin kültürünü (halk inançları ve konfüçyüscülük) bir araya getiren ve popüler bir temel oluşturan taocu din ile karıştırmamak gerekir.

Sembolik farklılık, bu kozmik enerjinin uyandırılması için kullanılan meditasyon yaklaşımındaki gerçek farklılığa dönüşür. Hindu yogiler kundalini enerjisini aşkın bir seviyeye yükseltmeye önem verirken taocu ustalar bu enerjinin enerji merkezleri arasında uyumlu bir şekilde hareketine dikkat etmiştir.

Taocu ustalar için bir olma halinin en üst mertebesi olan Tao’yu bilmek yeterli gelmemiş; Bu deneyime güvenli, sistematik, doğrulanabilir ve pratik şekilde ulaşmaya daha önem vermişlerdir. Çin pragmatizmi elbette Çin metafizik alanına da nüfuz etmiştir. Kişinin bilincini cennete yükselirken kökleri de aynı miktarda toprağa yayılmalıdır. Bu “topraklanma” Taocu yoganın gelişim biçimini tanımlamıştıtr. Tai Chi Chuan, kişisel müdafaa ve şifa uygulamaları ile bir yürüyüş yogasından başka birşey değildir. Hint yogasının aksi, kişinin ayağı yer ile temasını kaybetmez ve kişinin yer enerjisiyle  “köklenmişliği”ni güçlendirerek kafada aşırı kundalini enerjisi oluşmasına karşı bir koruma oluşturur.

Kafada biriken bu aşırı enerji, spiritüel ilerlemede ilüzyonlara. diğer bir deyişle ruhsal egoizme sebep olur. Entellektüel bir insanı tüm enerjisini dünya sorunlarına kavramsal sonuçlar bulması ama bedeninin bozuk sağlığı ve kötü finansal durumun mesajlarını göz ardı etmesi alışılmadık bir durum değildir. Benzer bir şekilde Wilhelm Reich da yogilerin alt-bedene tabakalar halinde sabitlenmiş “beden zırhı” olan gerilimi bırakmadan enerjilerini kafa çakralarına yönlendirmelerini eleştirmiştir. Başları daha yüksek bir enerjiyle atarken kozmik berraklık ilüzyonu yaşıyorlar ama kozmik enerjinin tam dolaşımı üzerinde gelişim halen engelli kalıyor.

Ezoterik taocuların bu tehlike karşısında koruması, en alt enerji merkezi/çakra enerjisiyle, sağ kalma enerjisiyle çalışmaya başlamaları ve sürekli şekilde gelişen daha yüksek enerjilerle birleştirerek ilerlemek şeklinde. Mikrokozmik yörünge, tüm enerji merkezlerinde bir dolaşıma yol açtığı için bunun belirgin bir örneğidir. Benzer şekilde taocular, kişinin ego’sunu aniden, bir anda terk etmesini önermez. Kişinin durumuna göre, güvenli bir iş ve seven bir aile ruhsal ilerleme için en iyi topraklamayı sağlar.

Taocular, sofuluğu değil, ılımlılığı savunur. Bir arzu yıkıcı ise bedenin chi akışı dengeli olursa kendiliğinden yok olacağını öğretirler. Amaç, beden, zihin ve ruhu evrenle uyumlu hale getirmektir, ondan kaçmak değil. Geleneklerde belirtildiği üzere çoğu Taocu usta, vakitlerini halkın içinde geçirir. İnsanlara öfkelerini sevgiyle dengelemeyi, daha uyumlu yaşamayı gösterebildiklerinde dağlara giderek doğayı içlerine çekerek çok ileri düzeyde meditasyon çalışmalarını yaparlar.

İnsanı, toplumu ve doğayı bağlayan bu şekilde güçlerin uyumlanması, I Ching gibi Çin eserlerinde belirgindir. Ezoterik taocu ustalar, kendilerinde, çevrelerinde ve doğada  gözlemledikleri chi enerji dengesindeki ince değişimleri şiirsel bir dille ifade etmişlerdir. En derin seviyede I Ching’i anlayabilmek için doğru yaklaşım, kişinin kendini Taocu ezoterik yoga ile eğiterek kendisinde elementlerin dönüşümünü gözlemlemesi olacaktır.

Daha yüksek seviyelerdeki taocu meditasyonlarda kişi daha yüksek enerjileri makupunktur meridyen sistemine yönlendirerek ve bunları tüm bedeninde dolaştırakrak kendini bedene topraklar. Uygulayıcının bedenindeki sinir sistemi hakkında detaylı bir haritası bardır ve bunun yardımıyla enerjiyi serbest bırakır. Çeşitli seviyelerde fiziksel, duygusal ve zihinsel durumunu bu enerjiyle iyileştirmesi için belirgin yöntemler verilir. Her bir birey, bu “içsel teknolojiyi” kendi ihtiyaç ve problemlerine göre özelleştirmek durumundadır. Ezoterik taoculuk, egonun yarattığı problemleri bireyselliği daha büyük bir guru grubuna teslim ederek çözmez.

Tek ihtiyaç duyduğu adanmışlık, sağlıklı ve uyumlu bir hayat sürmeye verilen disiplinli bir adanmışlıktır. Taocu ezoterik yoga bu anlamda herhangi bir dini inanca uyumludur. Taoculuğun ifade biçimi, dili, zihinsel “inançlar” seti ile değil, giderek incelen güçlü chi enerjisinin “deneyimlenme”si ile tanımlanır. Herhangi bir mitolojik ya da kutsal sembol yansıtılmaz. Ama birisi bu chi’yi, Hıristiyanlık’taki Kutsal Ruh kavramıyla tanımlamak isterse chi’nin dönüşümünü sağlayan taocu yöntemleri etkilemez. Bu, en yüksek seviyedeki uygulamalarda dahi geçerlidir. Aynı hıristiyan, İncil’de Elijah’ın alevli bir arabayal cennete yükselmesi tasviri ile yedinci seviye meditasyon olan “Insan ile Cennetin Tekrar Biraraya Getirilmesi” uygulaması arasında paralellikleri görebilecektir. Benzer paralellikler, ruhsal gelişimle ilgili Budist hindu veya Kabalacı sembollerde görülebilir.


Taocu yoga, bedeni fiziksel ve mental olarak daha yüksek dozda kozmik yin ve yang enerjileri kabul etmeye hazırlayan teolojik olarak nötr bir yöntemdir. Ortalama bir insanın 220 voltluk şehir elektriğiyle çalıştığını farz edelim. Tümevreni bir arada tutan ve güneşin ışık ve ısısı gibi atomaltı boyuttaki bir nükleer enerji gibi olan kundalini enerjisini bir anda bilincine alamaz. Alışık olduğu miktarı ikiye katlamak için dahi bedenini önemli ölçüde yeniden şartlanması gerekmekte. Kundalini enerjisinin daha erişilebilir bir şekli cinsel enerjidir. Ama kaldırabileceğinden daha yüksek miktarda enerji almaya çalışmak topraklanmadan bir şimşeğin çarpması gibi tehlikelidir. Taocuların mikrokozmik yörünge çalışmasından İnsanla cenneti bir araya getirme seviyesine kadar chi enerjisini dolaşıma sokma yöntemleri, kundalini enerjisinin topraklanmasıdır.

Spiritüel konularla ilgilenen modern araştırmacılar, kundalini'yi insanlığın bilincinde radikal atlamalar sağlayabilecek bir araç olarak görürler. Doğada (herhangi bir yogasal eğitim almadan) apansız oluşumu, gelişimin başarılı olduğu durumlarda yaratıcı dehaya, başarısız durumlarda da deliliğe sebep olur. Bu konuda dikkate değer bir eser, Gopi Krishna'nın otobiyografik kitabı "Kundalini'nin Uyanışı"dır (Shambhala Press).

GopiKrishna, 1937'de yoga çalışmalarının sonucunda belirgin fiziksel ve ruhsal değişimler yaşayan hintli bir tren yolu görevlisidir. Enerji, bedeninde güçlü şekilde dans ederek hareket etmiş, ama ilk şaşkınlığı da kısa bir süre sonra sönmüştür. Enerjinin akışı kesilmediği için, çoğu zaman da acı çeker ve uykusuz bir halde kalmış, gündelik faaliyetlerini yerine getiremez olmuştu. Ancak 12 senelik kabus gibi bir dönemn sonra bedenindeki enerjiyi nasıl dengeleyeceğini öğrenmiş ve yaratıcı bir yaşam şekli olan şair ve bir düzine kitap yazdığı yazarlıkla bu enerjiyi kullanmıştır.

New York'ta bulunan Kundalini Araştırma Enstitüsü'ne her yıl yüzden fazla açıklanamayan, çoğu zaman da uykusuzluk, bazen zil veya tıslama sesinin de eşlik ettiği kontrolsüz enerji vakası raporu ulaşmakra. Bunların bazısı hocalarının durumları için yardım edemediği ya da teşhis edemediği için bıraktığı yoga veya meditasyon öğrencileridir. Bu yüzden kundalini-odaklı uygulamalar aydınlanmaya en hızlı yol olarak gören batılılar için tehlikeli, radikal ve güvensiz olarak tanımlanmıştır.

Değişik meditasyon pratikleri uygulayan bazı öğrencilerde kundalini benzeri yan etkilerden rahatsız olarak ustalara danışmışlar, aldıkları öneriyle mikrokozmik yörünge çalışması ve hatta sadece dilin damağa dayandırılması ile bu rahatsızlıkları geçmiştir.

Çin ezoterik sistemi terapi uygulamalarıyla sınırlı değildir. Oturma, mantralar, pranayama ve diğer teknikleri kullananlar kundalini-benzeri enerjiler sayesinde dengeli ve yüksek seviyede bir farkındalığa ulaşabilir. Bu kişiler, enerjileriyle ne yapmalari gerektiği veya bunu daha yüksek bir seviyeye nasıl çıkarabilecekleri konusunda maalesef bilgisizlerdir. 12'si kundalini yoga'nın ileri seviye uygulamaları olmak üzere 18 sene pratik geliştiren bir yogi, mikrokozmik yörünge ve ilk seviye beş elementin birleştirilmesi uygulamalarındaki gibi "saf ve damıtılmış enerjiyi" kendi uygulamalarında asla tatmadığını belirtmiş ve taocu yoga'yı günlük sadhana'larına dahil etmiştir.

Bir diğer ileri seviye Zen meditasyonu uygulayan birisi de uyanmamış insan topluluklarından ne şekilde ayrışık hissettiğini ve sadece yemek, çalışmak, içmek ve uyumak için mekanize yaşamlarından sıkıldığını belirtmiştir. Tacu bakış açısı, bu kişiye kendi dışındaki daha büyük güçlerle tekrar nasıl uyumlu olabileceğini göstermiştir. Taocu ezoterik yoganın en ileri seviyelerinde kundalini enerjisini bedenin ötesinde, bilincin incelikli alanlarında ruhsal çalışmalar yapmak için uyandırmanın çeşitli teknikleri bulunmaktadır. Tapcu ustalar, Çin'e giden hintli ustalardan öğrenddikleri kundalini yoga tekniklerini geliştirmişlerdir. Pratiğe dair fark ettikleri bir problem, zihnin daha yüksek ruhla birleşmesi için taç çakrasından yükselmek idi. Taç çakrasından gerektığinden erken yükselmek, ciddi fiziksel ve ruhsal tehlikeler barındırıyordu. Fazla zihin ve beden enerjisinin spiritüel enerjiye dönüşmesini tamamlamadığında uzun sürmesinden dolayı bedensel ölüm tehlikesi de bulunuyordu. Taocu ustalar, anatomik olarak chi akışıyla ilgili bilgilerini ekleyerek bu problemi bertaraf ettiler. Bunun sonucunda da enerji merkezini daha yüksek bir bilince geçiş için kullanmak amacıyla kalp, üçüncü göz ya da taç çakra gibi tek bir çakraya yoğunlaşmaya gerek kalmamıştır. Bir ya da daha fazla çakra açılsa da alt enerji merkezlerinde fiziksel ya da ruhsal zayıflıklardan enerji yetersiz kalabilir. Uygulayan bu dengesizliği kabul etmez ya da görmezden gelirse ileri seviyelere ilerlemeye engel olacaktır.

Taocular bu problemleri, daha yüksek enerjileri ya dış kaynaklardan ya da cinsel yoldan edinerek aşmış ve sürekli merkezler etrafında dolaşıma sokmuşlardır. Amaç, zihnin (ya da "ruhun") ruha nihai dönüşümü gerçekleşenek kadar insan formu içinde var olabilen sağlam temelli ve güçlü bir enerji santrali oluşturmak idi. Bedenlerindeki chi akışına sağlam bir şekilde hakim olduktan sonra bilinçli bir şekilde bedenin dışında da dolaştırarak ruhun dolaşabilmesi için güvenli bir yol oluşturmayı amaçlamışlardır. Taocu yaklaşımda kundalini'nin uyandırılması, beden ve zihnin ruhunun bilincin bir sonraki boyutunda yeniden doğumuna "ebeveynlik etmesi" şeklinde ifade edilebilir. Bir insanın doğar doğmaz kendisine bakabilmesini kimse beklemez, bu ebeveynin sorumluluğudur. Taç çakrasından yükselerek yeni evrene doğan ruh, bir "büyük" tarafından oluşturulmuş dengeli ve  güçlü bir chi alanıyla habis astral güçlerden korunacaktır.

Fiziksel ve zihinsel chi enerjisinin ruhsal chi enerjisine tam dönüşümü uzun yıllar alabildiğinden süreç tamamlanmadan fiziksel ölüm gerçekleşebilir. Bu tehlike, kundalini enerjisinin hızlanmasına dayalı uygulamalarda, metabolizmada beden ve bezlerin glands radikal değişimlere uyarlanmasi gerektiğinden daha akut olacaktır. Taocu ustalar, yazıtlar ve efsanelerden de anlaşılacağı üzere uzun yaşam sırrının peşine düşerek bu sorunun etrafından dolaşmıştır. Taocu ustaların zaman içinde birikerek  gelişmiş ezoterik ruhsal sistemi hem kundalini'nin uyandırılmasına, hem de günlük stres ve hastalıklara karşı bir şifa sistemi olarak gelişmiştir.

Taocu yoga sisteminin ilgi çeken yönü, Bir merdiveni tırmanmak kadar güvenli ve metodolojik olmasıdır. Dengenizi koruyabildiğiniz sürece merdiveni yere köklemiş şekilde güvenle merdiveni tırmanabilirsiniz. Taocu ustalar, merdivenin her basamağında uyumlu bir dengede kalmanin merdivenin tepesine çıkmaktan daha önemli olduğunu vurgulamışlardır. İleriye sıçramaya çalışmak, düşme riskini arttıracaktır. Amaç, gökyüzündekiaşkın bir pastaya atlamak değil, bir Tai Chi uygulayan gibi emin adımlarla basmaktır.

Kundalini enerjisini uyandırmak, bilinç için aşkın bir hal yaratır. Taocu ezoterik metodlarla yin ve yang enerjilerin sürekli dönüşümü ve karşılaşmasının kişi tarafından fark edilmesi ve ardından sürekli ve otomatikleşerek dengelenmesiyle elde edilebilir. Işleyen bir zihne sahip olan herkesin -ister zengin, ister fakir, ister sakat, ister bir atlet, ister bir ev kadını, isterse de bir yönetici, ister bir tutuklu, isterse de engin denizlerde seyahat eden bir denizci- her yerde ve şartta uygulayabileceği bir süreçtir.

İnsanoğlu için bu genişleyen uyum hissi olabilecek en yüksek özgürlük biçimidir. Fakat maalesef vizyon veya disiplin eksikliğinden pek az insan peşine düşmüştür. Taocu ezoterik yoga, binlerce yılları aşan bir süre boyunca aydınlanmanın en yüksek uyumlu halini araştıranlara yardımcı olan kadim bir sistemdir.

urethral play -1-

ÖNEMLİ NOT: Öncelikle bu tür bir ilginin hijyen açısından kritik olduğunu MUTLAKA belirtmem gerekir. Dikkatli uygulanmadığında çok rahatlıkla enfeksiyon kapabilirsiniz; doktora ne söyleyeceğinizi şaşırmanız da garantisi. Bununla ilgili detayları da elbette paylaşacağım, kimsenin bu tür meraklardan zarar görmesini istemem. Ama bu konudaki deneyimleriniz tamamen kendinize mahsustur ve hiç bir sorumluluk kabul etmem, söylemedi demeyin!

bir süre önce hayatıma birini almak istemediğim bir dönemde klasik mastürbasyon sıkıcı geliyordu, ama arada biriken enerjiyi ve silahı da boşaltmak gerekiyordu. bu dönemde bir arkadaşın başına gelen bir muayeneden dolayı duyduklarında erkeklerin çoğunda olduğu gibi penisimle ilgili bir fobi belirmişti. bahsi geçen muayenede penise sokulan bir çubukla inceleme yapılıyordu. bu, bende hem biraz korku oluşturdu, hem de gizliden bir merak. taocu seks yöntemlerinde de yapılan bir uygulama vardır, cinsel organdan içeri katater sokarak bir kaptaki su veya şarap mesaneye çekilir. bunun amacı ve uygulanışı daha farklı olsa da penise birşeylerin sokulabildiği konusu bir süre kafamın gerisinde yer etti.

karanlık tarafımı keşfettiğim dönemlerdi. diğer uç fantaziler gibi bu da kendini gösterince kendimi internette bu konuyla ilgili araştırma yaparken buldum. öncelikle bulduğum sonuçların hepsi gay camiasıındandı ve gay'leri kabul etsem de tercihlerimde öyle bir eğilim olmadığını net olarak biliyordum. okuduğum forumlarda ve yazılarda bunun çoğunlukla gay'lerin kullandığı bir merak-oyun olduğundan bahsedilirken azınlık bir içerikte de gay'liğe bağlı olmadığını görüyordum. biraz daha araştırınca aslında bdsm içinde bazı femdom'ların başvurduğu bir eğlence olduğunu gördüm. bazı sitelerde de hiç dominantlıkla bağlantılandırmadan sadece bir kişisel eğlence olarak görüldüğünde konuya ilgim artmıştı. ama hala bir deneme yapmaya yeterince ikna olmamıştım. ta ki...

xhamster sitesinde bakınırken konuyla ilgili pek çok videoyu gördüm ve nasıl yapıldığını izledim. biraz anatomik kaynaklara bakınca da uretral yolun erkekte prostata kadar gittiğini ve ardından mesaneye bağlandığını gördüm. prostat... sihirli kelime buydu! uzun zamandır merak ettiğim diğer bir konu, prostat masajı idi. prostat masajıyla boşalan/boşaltılan bir erkeğin normalden çok daha yoğun bir orgazm patlaması yaşadığını okuyordum. gayler'de olan bir başka bilgi de aslında cinselliklerinde prostat masajını bilinçli ya da bilinçsiz kullanmaları idi. buna yönelik anal oyuncaklar da prostat'ın erkeklerde nasıl bir gizli tutku olduğunu gösteriyordu. ama arkadan prostata erişmek gibi bir niyetim yoktu. bu şekilde önden erişmek ilgimi çeken bir detay oldu.

o sıralar eski eşimle aramız limoni idi. saçına taktığı bir çubuk vardı, chopstick benzeri, ama çok temiz lakeli ve kaygan. bunu kullanmak ve sonradan kafasında görmek muzipçe gülümsememi sağlayan bir etki yaratıyordu. bekaretimi ilk ona verdiğimi hatırlarım. ilk denemem, çok heyecan içinde idi, penisin ucundan bir çubuk sokmak klasik bir erkek için ne demek?! deneyimsizlikle ve doğal bir düşünceyle tükrük ile ıslatarak ucundan hafif içeriye ittirdiğim anı hatırlıyorum. inceden garip bir ürperti, elimin titreyişi, deli gibi bir merak... çok değişik duygular içindeydim ve penisim kemik gibi sertti. tükrüğümün kayganlığıyla çubuğu penisim boyunca hafif hafif içeri itmiştim. bedenimde ilerleyen sert bir objenin düşüncesi, karışık düşüncelere yol açıyordu. bu şekilde içime sert bir obje alarak penisimi vajina gibi içe dönük görüyordum, içime bir şeyi sokmak da metaforik anlamda bir kadının içine giren penis etkisi gibi geliyordu. duyumsadığım, penisimde hissettiğim şeylerin zihnimdekiyle katlanması sonucunda ereksiyonum da çok güçlüydü. çubuk hafif köşeliydi ve hafifçe döndürdükçe penisimin içindeki hareketi değişik geliyordu. çubuğu içeride rahat hareket ettirdikçe çubuğun penisimi sikmesi düşüncesi ilginç geliyordu. kendimi sonrasında çok tarttım, bu bir gay eğilim miydi, yoksa merakım, bedenimi keşfetmek için değişik oyunlara mı ihtiyaç duyuyordu? ortada başka bir erkeğe ya da erkek imgesine bir çekim duymadığım için bunun erkeksel sınırlar içinde (ama hayli de kenarlarda) bir oyun olduğunu artık net bilincindeyim.

araştırdığım sitelerde, bilgi veren yazılarda bu işin 'adabı'nın bazı medikal araçlar olduğunu gördüm. bunlar, uretral koridorda kolay ilerleyebilmesi için form verilmiş medikal çelikten imal edilmiş muayene araçlarıydı. bunları okudukça giderek merakım artıyordu. ama açıkçası böyle bir meraka para yatırma niyetim yoktu. kısaca "bir arkadaşa bakıp çıkacağım" görüşündeydim. ama bu araçlar, kafamda başka ampüller yaktı, yeterince temiz ve formu uygun objeleri deneyebileceğimi düşünür oldum. gün içinde kriterleri uygun bir eşyaya bakarken aklıma "hmm, acaba bununla nasıl olur" tüünden bir düşünce beliriyordu.  bu da aslında bedenimin sınırlarını ve mono-cinselliği  sadece seks esnasında değil, yaşamın içinde sürekli düşünmeme yol açıyordu. evde buna uygun kalem, chopstick, elektronikte kullanılan konvertör fişler, kulaklık ucundaki fiş... merakımı cezbeden onjeler olmuştu. Objelere gündelik kullanımına göre bir bakışla değil, yepyeni bir maddeymiş gibi bir gözle bakıyordum. Zen'de her deneyime, her tat ve duyguya yepyeni bir bakışla bakabilme becerisi gibi bir durumdu aslında yaşadığım ve çubuğun içimdeki hareketinden çok, zihnimin bu dönüşümü ilgimi daha cezbetmişti. Elbette çubuk ve benzerleriyle de maceralarım devam etti, bunları da önümüzdeki yazılarda paylaşacağım (ki deneyimlerim yitip gitmesin ve benzer merakı olanlar biraz feyz alabilsin).